Yemek yemek sosyal bir davranıştır aynı zamanda içinde bir çok değeri barındıran kültürel açıdan da pek çok birey için farklılık gösteren bir olgudur. Yeme bozukluklarının çıktığı belirli bir yaş yoktur fakat en sık belirtilerin görüldüğü dönem ergenlik dönemidir. Tüm psikolojik rahatsızlıklarda olduğu gibi yeme bozuklukları da fizyolojik (genetik faktörler), psikolojik ve sosyal faktörlerin (çevre, aile) oluşturduğu durum ya da durumlarda ortaya çıkabilir.

 

Başlıca yeme bozuklukları nelerdir?
  • Obezite
  • Anoreksiya Nervoza (olması gereken kilonun çok altında olmasına rağmen zayıflığı kabul etmeme, açlığı kabul etmeme, aynada kendini hep kilolu görme)
  • Blumiya Nervoza ( yüksek kalorili besinleri yemenin ardından kendini kusturarak zayıf kalmaya çabalamak)
  • Tıkınırcasına yeme bozukluğu
  • Gece yeme bozukluğu
Yeme bozukluklarının nedenleri nelerdir?

Yeme bozukluklarında aileden gelen genetik yatkınlık göz ardı edilmemelidir fakat psikolojik ve çevresel faktörlere de değinilmesi gerekir. Stres ile yeme davranışları arasındaki ilişki bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Kimi bireyler stres altında porsiyonlarını arttırırken kimilerinin yeme eğilimlerinde azalmalar gözlemlenir. Bu aşamada stresin bağlı olduğu duygu çok önemlidir.

Yeme bozukluklarında en etkili terapi yöntemi nedir?

Terapist ile danışan arasında kurulan sağlıklı ve güvenilir bağın ardından terapide bireyin olumsuz düşünce ve inançların hangi yeme davranışına yol açtığı, ardından nasıl fiziksel semptomların ortaya çıktığı ve hangi ruh halinin etkisiyle bu bozukluğun devam ettiği üzerinde çalışılır. Bu davranış bozukluğu için en etkili terapi yöntemi bilişsel-davranışçı terapidir.

 

Ergenlik dönemindeki bireylerde görülen yeme bozukluklarının başlıca nedenleri

Sınav kaygısı, travmalar, şiddet görmek (sözel, fiziksel, cinsel), başarısızlık endişesi, aile içi problemler vb.. durumlar yeme davranışlarında bozukluklara neden olabilir.

 

Yeme bozukluklarında sosyal medyanın rolü

Özellikle anoreksiya ve blumiya nervosa hastalıklarında çevresel etkenler ve toplumun bakış açısı genç bireylerde vücut imajları konusunda strese neden olur. Böylece yeme davranışları doğrudan etkilenir ve bu baskı ilerledikçe bozukluğa kadar gidebilir. Dergiler, televizyon ve son zamanlarda hızla yükselen ve nerdeyse çocukların bile kullandığı sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlar özellikle ergenlik dönemindeki bireylerin vücutları konusunda kaygıyı arttırır. Çünkü; “Güzel olmanın kuralı ince olmaktan geçiyor” düşüncesi bireylerin sağlıksız ve orantısız diyete başvurmalarına, gittikçe de yeme bozukluklarına neden olur. İdeal güzelliğin zayıflıktan geçtiğini yansıtmaya çalışan sosyal medya özellikle genç kızların kendileriyle mutlu olmamalarına ve daha da strese girerek bu davranışları arttırmalarına neden olur.

 

Ne yapmalı?

Çocuklarının yeme davranışlarında bozulmalar gözlemleyen ailelerin bu konuda tek başına yapacakları kısıtlıdır. Erken tanı ve tedavi yeme bozukluklarında çok önemlidir. Bu nedenle bu konuda sıkıntısını tespit etmiş bireylerin bir uzmandan yardım alarak terapi sürecini başlatmaları gerekmektedir. Yalnızca aile fertlerinden bu bozukluğa sahip olan bireyin çabası yeterli olmaz ailenin tutumu da çok ama çok önemlidir. Zorlamalar ya da kısıtlamalar terapi sürecini olumsuz yönde etkiler ve direncin artmasına neden olur.

 

Uzm. Klinik Psikolog Tuğçe Uçar Kurşunluoğlu